Refik ÇARIKÇI / Orta ve Güney Afrika Bölge Koordinatörü

Güney Afrika ve Türkiye son yirmi yılda önemli değişimlere tanıklık etti. Berlin Duvarı’nın yıkılması, küresel politikada devasa bir değişime işaret ettiği gibi, demokratik Güney Afrika’nın yükselişi ve cunta sonrası Türkiye gibi ülkeler için de önemli zorluklar doğurdu.

2008’de İstanbul’da gerçekleşen İlk Afrika-Türkiye Zirvesi’nden bu yana, iki ülke ekonomik bağlarını güçlendirmiş olsa da, sıradan Güney Afrikalılar arasında Türkiye’nin Orta Doğu, Afrika ve Avrupa’daki rolü hakkında yeterince bilgi bulunmamakta ve hatta yanlış anlaşılmaktadır.

Gazze’deki kriz, Batı demokrasisinin yanılgısını daha geniş bir ölçekte ortaya çıkardı. Sömürgeciliğin ve apartheid’in karanlık günlerinden acı çeken Güney Afrika, insan hakları ve sosyal adalet odaklı güçlü bir dış politikaya sahiptir. Türkiye ise Afrika’da sömürgecilik mirasına sahip olmaması nedeniyle avantajlı bir konumdadır. Her iki ülkeye de daha güçlü bir medya varlığı aracılığıyla fayda sağlamak için bu avantaj kullanılmalıdır.

Aşağıdaki kısa noktalar, iki ülke arasındaki mevcut işbirliğinin güçlendirilmesine yardımcı olabilecek daha büyük medya ve akademik girişimlere duyulan ihtiyacı vurgulamaktadır:

Güney Afrika medya ortamı şu şekilde şekillenmektedir:

• Ana akım (İngiliz liberal basını) medya.
• Yerel dilde medya (Ticari Radyo, Üç ana haber kanalı ve ülkenin Zulu dilindeki en büyük gazetesi). Topluluk radyosu kırsal alanlarda önemli bir rol oynamaktadır.
• Etkisi giderek artan İslami toplum temelli medya.
• Yukarıdakilerin çoğunun dijital formatları bulunmaktadır.

Türkiye-Güney Afrika ilişkilerindeki en kritik konular şunlardır:

• Gazze/Filistin ve Türkiye’nin tutumu.
• Türkiye’nin İsrail’e nakledilen petrol ve ticaret ilişkileri.
• Güney Afrika’da BDS çağrıları ve Türkiye’nin rolü.
• Türk medyasının Güney Afrika’daki görünürlüğünün artırılması.
• Türkiye’nin Güney Afrika’daki Kürt vatandaşlarına yaklaşımı.
• TRT gibi Türk medya kuruluşlarının Güney Afrika’da daha geniş bir kitleye ulaşması.
• FETÖ hakkında doğru bilgi akışının sağlanması.
• Türkiye’nin Güney Afrika’daki apartheid dönemiyle ilişkisi.
• Türkiye’nin Afrika’daki rolünün netleştirilmesi ve daha fazla işbirliği.

Türkiye ve Güney Afrika arasındaki ilişkilerin geliştirilmesi için şu önerilerde bulunulabilir:

• Hem ana akım hem de topluluk medyasıyla işbirliği yaparak daha güçlü bir Anadolu Ajansı.
• Türk diplomatlarının Güney Afrika’daki düşünce kuruluşlarına katılımı.
• Türkiye-Güney Afrika ilişkilerine adanmış bir akademik araştırma enstitüsü.
• Güney Afrikalı ve Türk gazeteciler arasındaki işbirliğinin artırılması.

Türkiye ve Güney Afrika arasındaki ilişkilerin gelişimine odaklanarak, medya ve akademik alanlarda daha güçlü bir işbirliği ve anlayışın sağlanması büyük önem taşımaktadır. İki ülke arasındaki mevcut işbirliğinin güçlendirilmesi ve gelecekteki ortaklıkların netleştirilmesi için çeşitli adımlar atılabilir. Bunlar arasında daha güçlü bir medya varlığı, Türk medyasının Güney Afrika’daki görünürlüğünün artırılması, düşünce kuruluşları aracılığıyla diplomatik katkılar ve akademik araştırma enstitüleri gibi girişimler yer alabilir. Bu adımlar, Türkiye ve Güney Afrika arasındaki ilişkilerin güçlenmesine, karşılıklı anlayışın artmasına ve ortak çıkarların daha iyi korunmasına yardımcı olabilir.