ANKA Enstitüsü yazarı Gürbüz Evren‘in X paylaşımına göre, İsrail’de Türkiye’ye olası bir saldırı üzerine kafa yoruluyor. Evren’in aktardığına göre; 5 Eylül’de İsrail Savunma Bakanlığında Türkiye’nin nasıl vurulacağı tartışıldı. Toplantıya Savunma Bakanı Katz, Genelkurmay Başkanı Zamir ve Hava Kuvvetleri Komutanı Tomer’in yanı sıra 5 general, 6 albay ve bazı emekli subaylar ile aralarında Türkiye’de görev yapmış diplomatların da bulunduğu Dışişleri temsilcileri katıldı. İsrail Savunma Bakanlığı’nda yapılan toplantıdaki değerlendirmeler özetle şöyle:
1) Türk Silahlı Kuvvetleri, İran ve Arap ülkelerinin ordularına benzemez. Hava savunma sistemi çok güçlendi. Etkili olduğumuz hava operasyonlarında çok uçak kaybedebiliriz.
2) SİHA, dron saldırılarından düşündüğümüz sonuçları alamayız. Türkiye SİHA, İHA ve dron üretimi, teknolojisi ve kullanımında dünyada ilk 3 ülke arasında. Bu alanda ciddi darbelere maruz kalabiliriz.
3) Türkiye’deki MOSSAD ağı eski gücünü büyük oranda kaybetti. Türk istihbaratı faaliyetlerimizin çoğunu izliyor, biliyor ve müdahale ediyor.
4) İsrail, Türk medyasında ve siyasetindeki eski desteğini önemli oranda yitirdi. Medya ve siyasette İsrail karşıtlığı ciddi seviyelere ulaştı.
5) ABD, diğer ülkelere saldırılarımıza verdiği onay ve desteği NATO üyesi Türkiye için veremiyor. Trump, Türkiye ile gerginliği zamana yaymak ve yapacağı baskılarla sonuç almayı planlıyor. Trump’ı ikna etmenin yollarını bulmalıyız. ABD olmadan Türkiye ile doğrudan çatışmaya girmenin bedeli ağır olabilir.
6) Doğrudan saldırmak, Türkiye’ye istediği fırsatı verir. NATO’nun 5. Maddesini hemen devreye sokmak için harekete geçerler. “Bir NATO üyesine yapılan saldırı tüm NATO müttefiklerine yapılmış sayılır” şeklindeki bu maddenin işletilmesini İngiltere, Almanya, ABD, Fransa yavaşlatabilir, engelleyebilir. Ancak İsrail karşıtı İspanya, 5. Madde için NATO’yu hızla harekete geçirecek başvuruları Türkiye ile birlikte yapar. İtalya, İspanya’ya destek olabilir. Norveç, İsveç, Finlandiya, Arnavutluk ve Portekiz, İspanya ile hareket edebilir.
7) TSK ile kara savaşı İsrail ordusuna büyük zarar verir. Vekil güçler daha aktif kullanılmalı. Silah bıraktığına inanılan PKK’nın Suriye’ye gönderilen ve YPG’ye katılan binlerce savaşçısını TSK’ya karşı daha iyi kullanacak yeni bir strateji geliştirilmeli. Ayrıca IŞİD’i de daha etkili kullanabiliriz.
8) Sosyal medya, medya üzerinden yürütülecek ve Türkiye kamuoyunda endişe ve korkuya yol açacak bir propaganda-dezenformasyon çalışması önemlidir.
9) Türk donanması, Doğu Akdeniz’in hatta Akdeniz’in en güçlü donanması haline geldi. Denizde karşı karşıya gelmek önemli riskler içeriyor.
İsrail, Türkiye’ye saldırıyı 6 gün önce gündemine aldı.
İsrail Savunma Bakanlığı’nda yapılan toplantıda, Türkiye’nin nasıl vurulacağı tartışıldı. Toplantıdaki değerlendirmeler özetle şöyle:
1) Türk Silahlı Kuvvetleri, İran ve Arap ülkelerinin ordularına benzemez. Hava savunma…
— Gürbüz Evren (@Gurbuz_Evren) September 11, 2025
İsrail’in 9 Eylül 2025 tarihinde Katar’ın başkenti Doha’da Hamas yöneticilerini hedef alan saldırısından sonra, İsrailli akademisyen Meir Masri, “Doha’ya saldıran Ankara’ya da saldırabilir” mesajı yayımladı.
Doha’ya saldıran Ankara’ya da saldırabilir.
— Meir Masri | מאיר מסרי (@MeirMasri) September 9, 2025
Yine Middle East Forum’da Michael Rubin’in ve İsrail’in önemli gazetelerinden Haaretz’de Sinan Ciddi, bu konu üzerine analizler kaleme aldılar.
https://www.meforum.org/mef-online/israel-just-struck-hamas-in-qatar-turkey-could-be-next
Sahipkıran HABER
Comments are closed