Bağış Sepeti

Yasal Uyarı: Kaynak gösterilmeden ve açık link verilmeden sitede yer alan yazılar kullanılamaz.

İNSAN BUNUN NERESİNDE

Yeni?afak – ?brahim TENEKEC?

?nsan bunun neresinde?

H?zl? trenler, duble yollar, modern tesisler, görülmemi? yat?r?mlar, yeni ya?am alanlar?, dolgun maa?lar, yükselen milli gelir ve hayat kalitesi, kâr paylar?, ?irketler, i?tirakler, dershaneler, özel okullar, makamlar, devasa imkânlar gibi ?eyleri s?ralad?ktan sonra, bir soru sormu?tuk: Peki, insan, bütün bunlar?n neresinde?

Ertesi gün, Muzaffer Serkan Ayd?n da ?u soruyu sordu: ‘Yollar, köprüler, trenler, uçaklar; yerle?im birimlerini birbirine yakla?t?r?yor. ?nsanlar? birbirine ne yakla?t?racak?’

Ya?ad???m?z günler de gösteriyor ki, ‘istikrarl?’ bir ?ekilde birbirimizden uzakla??yoruz. Ula??m h?zland?kça, dünya küçülüp cebimize girdikçe, insanlar / karde?ler aras?ndaki mesafe büyüyor. ?nsanl?k öldükçe nüfusun artmas? gibi. Baz? kadim k?ymetlere bak?p ‘?imdi uzaklardas?n’ diyoruz.

Atasoy Müftüo?lu, ‘vakti ku?anmak’ demi?ti. ?imdi, neleri ku?an?yoruz veya bizi hangi nedenler ku?at?yor, bakmam?z gerekiyor. Bunun için de durmam?z. Karde?lik duygusunu zedeleyen geli?meleri bile, ilk önce rakamlarla ifade eder olduk. ‘Ekonomiye zarar? ?u kadar’ diye. O halde, çok bilinen bir sözü tekrar edelim: Her ?ey para de?il.

Evet, bize, gönülleri birbirine ba?layacak, ‘yasl? gittim ?en geldim’ dedirtecek köprüler, yollar, araçlar laz?m. Sözüne, duru?una, tavr?na itibar edilecek kimseler.

***

Gündem, bugün var, yar?n yok demektir. Günlerle birlikte gündemler de gelip geçer. Kal?c? olan, olaylar ve insanlar de?il, insanl?kt?r. Konu?al?m, tart??al?m. Fakat bunu, insanl???m?z? ve ?slaml???m?z? muhafaza ederek yapal?m. Bir de ?u: Kalemdi, gazeteydi, dergiydi. Elimizdeki imkânlar?n, bize teslim edilmi? bir emanet oldu?unu unutmayal?m.

Millet olarak, üç yüz y?l boyunca büyük kay?plar ya?ad?k. Neler ve neler? Osmanl?-Rus Harbi, Balkan bozgunu, Birinci Dünya Sava??, Mütareke döneminin utanc?… Onca a??r kayba ra?men, ?ükürler olsun ki, insanl???m?z? korumas?n? bildik.

Sosyal medyan?n günlük hayat?m?za girmesiyle beraber, i?ler ve ili?kiler ba?ka türlü yürümeye ba?lad?. Kelimeler, maalesef, yak?c? ve y?k?c? bir hal ald?. Dü?ünüyorum da, yirmi sekiz ?ubat sürecinde sosyal medya olsayd?, acaba neler ya?an?rd?? Biraz daha eskiye gidersek, on iki eylül günlerinde. Fakat bir tesellimiz var: Anadolu insan?, hâlâ, ‘Cezayir’in harmanlar? savrulur’ gibi türküleri söylüyor. Galiba buradan kurtar?yoruz.

Yeri gelmi?ken, bir de ?erh dü?elim. Necati Cumal?’n?n genç ya?ta vefat eden Muzaffer Tayyip Uslu’yla ilgili kitab?n? okurken, ?öyle bir ifadeyle kar??la?t?m: ‘Midesine kölelik etmek.’ (Yeditepe Yay?nlar?, 1956, sayfa 87) Yani menfaatlerine. Uza?a gitmeye gerek yok, kendi çevremizden görüyor, biliyoruz. Böylelerinin say?s? da hafife al?nmayacak ölçüde art?yor. Dünya, onlar için, her geçen gün biraz daha yak?na geliyor.

***

Bir ?iirimizde, ‘herkes herkesin bakarken icab?na’ demi?tik. Oysa, ba?ar?l? olmak için bir ba?kas?n?n ba?ar?s?zl???na ihtiyac?m?z yok. Neticede, insano?lu, seçimle gelip seçimle gitmiyor.

Tahammül s?n?r?n? a?an ve kalbe üzüntü veren bir haks?zl?k ya?anm??t?. Mütedeyyin camiadan üç ki?iyi aramak mecburiyetinde kald?m. ‘Bu konu?tuklar?m?z aram?zda kals?n, benim sana emanetim olsun’ diyerek. Sözlerimiz, bir vakte kalmadan, üstelik çarp?t?lm?? halde, ba?kalar? üzerinden geri döndü. Hiç fire vermemi?ler(!) Maalesef, böyle bir dünyan?n içindeyiz. Siyaset, ticaret, edebiyat, fark etmez, etmiyor.

Arkada?larla otururken, konu?urken, ‘?iir ve yaz?dan ziyade, evvela insanl??a çal??mam?z gerekiyor’ diyorum: ‘Menfaatlerimize yahut bir ba?kas?na de?il; derdimize, davam?za kölelik edelim. Ya?ama gerekçemiz Hay, haya ve haysiyet olsun.’

?unu da ekleyelim: Bizler, bir dua medeniyetinin mensuplar?y?z. Anadolu, dua almak için yap?lan eserlerle doludur. Sebiller, imarethaneler, hatta di?er canl?lar için yalaklar, ku? evleri. Onca i?ten yahut iyilikten sonra söylenebilecek en dokunakl? söz bellidir: ‘Dua et, yeter.’

Zor zaman?m?zda bir dostumuz arar, ‘bir ihtiyac?n var m?’ diye sorar. Cevab?m?z de?i?mez: ‘Dua et, yeter.’

Yaz?n?n orijinali için t?klay?n?z

 

img

Sahipkıran Stratejik Araştırmalar Merkezi (SASAM); 1 Aralık 2012 tarihinde kurulmuş, Ankara merkezli bağımsız bir düşünce kuruluşudur. Sahipkıran; Müşteri (Jupiter) ve Zühre’nin (Venüs) aynı hizada (bir burçta) oldukları zamanda doğan kişilere atfedilen bir sıfattır. Bu kişilerin cihangir olacaklarına inanılır. Cengiz ve Timur Hanların Sahipkıran oldukları bilinmektedir. Türk Dil Kurumunun yayınladığı güncel sözlükte, Sahipkıran için; “güçlü ve üstün hükümdar” tanımı yapılmaktadır.

Comments are closed

Benzer Gönderiler