Bağış Sepeti

Yasal Uyarı: Kaynak gösterilmeden ve açık link verilmeden sitede yer alan yazılar kullanılamaz.

Hukuk

AVRUPA’DA ALKOL KONTROLÜ STRATEJİLERİ AÇISINDAN 6487 SAYILI KANUN

Fatih TOPSAK
Fatih TOPSAK

Alkol tüketimi; şiddet, suç, intihar, çocuk istismarı, aile içi şiddet, alkollü araç kullanımı ve trafik kazaları gibi birçok toplumsal sorunun nedeni olarak karşımıza çıkmaktadır. Hatta kimi zaman alkol tüketimi, kullanan kişiden çok diğer insanlara verilen zararlarla da sonuçlanmaktadır. Bununla birlikte alkol tüketimi ile 60 farklı hastalık arasında nedensel bir bağ olduğu da bilinmektedir. Alkol; epilepsi ve kalp-damar hastalıkları, karaciğer sirozu ve çeşitli kanserler gibi nöropsikiyatrik bozuklukların da önemli nedenlerinden biridir. Alkol tüketimi bağışıklık sistemini zayıflattığı için tüberküloz ve HIV/AIDS gibi cinsel yolla bulaşan çeşitli enfeksiyon hastalıkları ile de ilişkilendirilmektedir.

Dünya Sağlık Örgütü verilerine göre, dünyada alkollü içki tüketen insan sayısı 2 milyarın üzerindedir. Bunların yaklaşık 100 milyon kadarında alkol kullanım bozukluğu (alkol kötüye kullanımı, alkol bağımlılığı) olduğu düşünülmektedir. Alkol kullanımına bağlı olarak yılda 2,5 milyon kişi hayatını kaybetmektedir. Bu 2,5 milyon kişiden 320 bini, 15-29 yaş arası gençlerden oluşmaktadır.[1]

ABD Ulaştırma Bakanlığı’nın verilerine göre, ABD’de 2011 yılında her 53 dakikada bir alkole dayalı ölümlü trafik kazası gerçekleşmiş ve 9.878 insan yaşamını kaybetmiştir. Bu sayı ABD’de karayollarında trafik kazalarında hayatını kaybedenlerin %31’ine tekabül etmektedir.[2] Türkiye’de ise oranlar bu kadar ciddi seviyelere ulaşmamakla birlikte 2011 yılında gerçekleşen 171.768 ölümlü-yaralanmalı kazaya sebebiyet veren sürücülerin 7.082’si alkollü olarak kaza yapmışlardır. Ölümlü-yaralanmalı kazaya karışan 109.494 sürücünün ise alkol sonucu tespit edilememiştir.[3]

Alkol tüketimi, Amerika ve Pasifik bölgesinde ölüm ve sakatlık oranlarında en önemli risk faktörü iken, Avrupa’da ikinci, tüm dünyada ise üçüncü büyük risk faktörüdür. Tüm bu verilere rağmen Dünya Sağlık Örgütü’ne üye 194 ülkeden sadece 61’inde (%31) ulusal alkol politikası vardır.[4]

Dünya Sağlık Örgütü 2011 verilerine göre Türkiye[5] ve AB’ye üye 27 ülke arasında ise kabul edilmiş yazılı bir ulusal alkol politikası metni olmayan ülke sayısı 7’dir. Bunlar; Türkiye, Avusturya, Danimarka, Estonya, Lüksemburg, Macaristan ve Malta’dır. Yine söz konusu 28 ülkeden (Türkiye ve AB’ye üye 27 ülke) 25’inde ulusal ve kablolu televizyonlarında kısmi veya tam reklam kısıtlaması vardır. Reklam kısıtlaması olmayan 3 ülke ise; Belçika, Lüksemburg ve Yunanistan’dır.

Türkiye ve AB’ye üye 27 ülkede, eğitim ve sağlık kurumları, ibadethaneler ile park ve caddeler gibi kamusal alanlarda alkollü içki kullanımında sadece 2 ülkede kısıtlama yoktur: Bunlar; Lüksemburg ve Yunanistan’dır. Alkol kullanma ve satın alma yaşları ise, İtalya (16), Lüksemburg (16), Malta (17) ve Portekiz (16) haricinde genel olarak 18’dir. Hatta yüksek alkollü içkiler için bu sınır Finlandiya ve İsveç’te 20’dir. Dünya örneklerine bakılacak olursa; ABD, Kamerun, Mısır, Fiji, Endonezya, Pakistan (gayrimüslimler için), Solomon Adaları, Sri Lanka ve bazı Pasifik ülkelerinde alkol kullanma ve satın alma yaşı 21; İzlanda, Japonya, Norveç, Paraguay, Tayland ve Özbekistan’da 20; Güney Kore ve Kanada’nın 13 eyaletinden 10’unda ise 19 olarak uygulanmaktadır.

Türkiye ve AB’ye üye 27 ülkede, alkollü içki reklamlarının reklam panolarında yayınlanmasında 19 ülkede, internet ortamında yayınlanmasında ise 18 ülkede kısmi veya tam reklam yasağı vardır. Ülkelerde alkollü içki satışında saat veya gün kısıtlaması açısından da 28 ülkenin 18’inde (Türkiye dâhil) kısıtlama vardır.[6]

Bu veriler ışığında, geçtiğimiz Mayıs ayında kabul edilen 6487 sayılı Bazı Kanunlar ile 375 Sayılı Kanun Hükmünde Kararnamede Değişiklik Yapılması Hakkındaki Kanunu değerlendirdiğimizde söz konusu düzenlemenin yerinde olduğu söylenebilir. 6487 sayılı Kanunun, Avrupa Birliği’nde alkol kontrolüne yönelik farklı zamanlarda alınan konsey tavsiye kararları ve direktifleri ile son olarak Dünya Sağlık Örgütü tarafından 2010 yılında düzenlenen 63’üncü Dünya Sağlık Asamblesi’nde WHA63.13 no’lu kararıyla kabul edilen “Alkolün Zararlı Kullanımını Azaltma Küresel Stratejisi”yle de uyum gösterdiği görülmektedir.

.

Fatih TOPSAK

Yazarın diğer yazıları için tıklayınız.


[1] World Health Organization, “Global Status Report on Alcohol and Health”, 2011, s.1, http://www.who.int/substance_abuse/publications/global_alcohol_report/msbgsruprofiles.pdf.

[2] US Department of Transportation, National Highway Traffic Safety Administration (NHTSA), “Traffic

Safety Facts-2009 Data”, http://www-nrd.nhtsa.dot.gov/Pubs/811700.pdf.

[3] TÜİK Web Sitesi, “Trafik Kaza İstatistikleri (Karayolu), 2011, s.87, www.tuik.gov.tr/IcerikGetir.do?istab_id=70.

[4] World Health Organization, Global Information System on Alcohol and Health (GISAH), http://www.who.int/gho/alcohol/en/index.html

[5] Türkiye açısından 6487 sayılı Bazı Kanunlar ile 375 Sayılı Kanun Hükmünde Kararnamede Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun sonrası durum esas alınmıştır.

[6] Topsak, Fatih, “Türkiye’de ve Avrupa’da Alkol Kontrolü”, Bilgi Derleme, Türkiye Büyük Millet Meclisi Araştırma Hizmetleri Başkanlığı, Ankara, Haziran 2013, s.7-8.

img

(Ankara) Bursa doğumludur. Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi İşletme Bölümünden lisans, Muhasebe ve Finansman anabilim dalından yüksek lisans derecesi almıştır. Halen Yıldırım Beyazıt Üniversitesinde Sosyal Politika alanında doktora çalışmalarına devam etmektedir. Çalışma hayatı, işsizlik ve istihdam, iş hukuku, sosyal güvenlik gibi sosyal politika alanlarında çalışmalar yapmakta ve iyi derecede İngilizce bilmektedir.

Comments are closed

Benzer Gönderiler