Bağış Sepeti

Yasal Uyarı: Kaynak gösterilmeden ve açık link verilmeden sitede yer alan yazılar kullanılamaz.

İnsan Hakları

AGİT TOPLANTISINDAN NOTLAR

Ayben OKKALI
Ayben OKKALI

Avrupa Güvenlik İşbirliği Teşkilatı (AGİT), Demokratik Enstitüler ve İnsan Hakları Ofisi (ODIHR) Toplantısından Notlar

Viyana – Medeniyet diyarının beşiği… Kitapçıları, müzeleri, bale salonları, sokakta canlı yayınla izleyebileceğiniz opera gösterileri ile tam olarak kültür ve sanatın buluştuğu şehir Viyana… Bir şehir düşünün ki; o şehir müzikle yaşıyor. Her caddesinde, her sokağında, her dükkânında ayrı bir müzik, ayrı bir resim… Tuna Nehri’nin kıyısında yapılan uzun ve huzurlu yürüyüşlerin ardından, hayattan farklı bir tat almaya başlamak demek Viyana.

Viyana’ya, Avrupa Güvenlik İşbirliği Teşkilatı’nın daveti ile Müslümanlar ile güvenlik güçleri arasındaki ilişkinin güçlendirilmesi konusu üzerinde çalışmak için gittim. Hofburg Sarayı AGİT ofisinde yapılan toplantıya, 56 üye ülkeden 70’den fazla sivil toplum kuruluşu temsilcisi katıldı. Güzel ve bilgilendirici bir toplantı gerçekleştirdik.

Avrupa Güvenlik İşbirliği Teşkilatı; Avrupa’da esen soğuk savaş rüzgârlarına son vermek, güvenlik ve istikrarı sağlamak ve katılan devletlerarası işbirliğinin sağlanması amacıyla 1975 yılında kurulmuştur. AGİT, doğu ile batı arasında çok diyaloglu yapıyı kurmakta ve bu yapıyı 56 üye ülkesi ile gerçekleştirmektedir.

osce2Demokratik Enstitüler ve İnsan Hakları Ofisi (ODIHR) ise, dünyanın başlıca bölgesel insan hakları kuruluşlarından biridir. Demokratikleşme, İnsan Hakları, hoşgörü, demokratik seçimler ve ayrımcılık karşıtı çalışmalar yapan Demokratik Enstitüler ve İnsan Hakları Ofisi, yıllık düzenlenen toplantılar ile de bahsi geçen konularda çalışma yapan sivil toplum kuruluşları ile aktif işbirliğini yürütmektedir.

28 Nisan 2014 tarihinde Viyana’da gerçekleştirilen “Müslümanlara Karşı Nefret Suçlarıyla Mücadelede Toplum – Kolluk Güçleri İlişkilerini Geliştirme Toplantısı” da Avrupa Güvenlik İşbirliği Teşkilatı içerisinde görev yapan Demokratik Enstitüler ve İnsan Hakları Ofisi tarafından düzenlenmiştir. Toplantı üç oturumdan oluşmuş, ilk oturum “Müslümanlara karşı nefret suçları ile mücadelede kolluk güçleri ile toplumun ilişkisini geliştirmede zorlukların belirlenmesi” konusunda gerçekleşmiştir. Fransa’da İslamofobi’ye Karşı Kolektif (CCIF) Genel Başkanı Marwan Muhammed, Müslüman karşıtlığının Fransa’daki boyutlarını dile getirmiş, toplumsal hayatta yaşanan zorlukların altını çizmiştir. Müslüman olmayan bir kadının başı kapalı olmasından ya da bir erkeğin sakal bırakmış olmasından dolayı Müslüman olarak algılanıp tacize uğraması, Avrupa’da yaşanan toplumsal bir gerçekliktir ve ayrımcılığın boyutlarını gözler önüne sermektedir. Marwan Muhammed’in sunumuna göre; 2013 yılında Fransa’da 751 nefret suçu kaydedilmiş ve suç mağdurlarının %90’ını kadınlar oluşturmuştur. Büyük çoğunluğunu kadın mağdurların oluşturduğu nefret suçları, polis raporlarına geçmiş olmasına rağmen; yaşanan olayların büyük bir çoğunluğu, farklı nedenlerden ötürü kayıtlara geçmemiş, bir kısmında ise kolluk kuvvetlerine güven eksikliğine neden olacak şekilde yetersiz geri dönüşte bulunulmuştur.

Toplantının ikinci oturumu, “Müslümanlara karşı nefret suçları ile mücadelede kolluk güçleri ile toplumun ilişkisini geliştirmede yaşanan olumlu örneklerin paylaşılması” konusunda idi. Konu ile ilgili ABD Adalet Birimi, Toplum İlişkileri Servisi Müdürü Grande Lum sunumunu gerçekleştirmiş ve olumlu bir örnek sunmuştur. Büyük çoğunluğu Müslüman olmayan ABD emniyet güçlerine, hoşgörülü ve anlayışlı olmaları için öncelikle kültürel bilinç programı verilmekte, ardından video gösterimleri, hukuk kuralları, atölye çalışmaları ve tarih bilgisi ile program tamamlanmaktadır. Grande Lum, en önemli üç terimin açıklığa kavuşturulması gerektiği ve kendi programları çerçevesinde bu terimlerin üzerinde özellikle durduklarından bahsetmiştir:

1- Müslüman kimdir?

2- Kurban kimdir?

3- Suç nedir?

Toplantının son oturumu ise geleceğe odaklanmış ve “Müslümanlara karşı nefret suçları ile mücadelede kolluk güçleri ile toplumun ilişkisini geliştirmek için önerilerin görüşülmesi” konusunda gerçekleşmiştir. Konu çerçevesinde Avrupa Müslümanları için Sosyal Birleşme Derneği yönetim kurulu üyesi ve ceza hukuku uzmanı Banu Kurtul, en önemli mevzu olan mağdur ile suçlu ayrımının açıkça yapılması ve nefret suçlarının küçümsenmemesi konusunda sunumunu gerçekleştirmiştir. Avusturya örneğinden yola çıkan Banu Kurtul, ülkede ırkçı nefret suçlarının tanındığı ve yaptırımı olduğunu, ancak Müslümanlara karşı nefret suçlarının tanınırlığının olmadığına dikkat çekmiştir. Banu Kurtul’un ardından Almanya Polis Üniversitesi akademik personellerinden Joachim Kersten, AGİT üyesi ülkelerde faaliyet gösteren sivil toplum kuruluşlarının birbirleri ile olan bağlantının öneminden ve karşılıklı işbirliğinin geliştirilmesi gerektiğinden bahsetmiştir.

Toplantı, ODIHR Hoşgörü ve Ayrımcılık Karşıtı Ofis Müdürü Floriane Hohenberg’in toplantıyı kapatması ile son bulmuştur.

Toplantıya AGİT üyesi devletlerden 70’den fazla sivil toplum kuruluşu üyesi ve 10’dan fazla AGİT uzmanı katılmış, farklı Avrupa ülkelerinde yaşanan Müslüman karşıtlığının boyutlarının anlaşılması, kuruluşlar arası işbirliğinin artırılması ve alınacak önlemlerin etkili ve güçlü olması için görüşler paylaşılmış ve bu toplantı Avrupa’da güçlü bir ayrımcılık karşıtlığı duruşu için kesinlikle etkili olmuştur.

.

Ayben OKKALI

Yazarın diğer yazıları için tıklayınız.

img

Comments are closed

Benzer Gönderiler