Bağış Sepeti

Yasal Uyarı: Kaynak gösterilmeden ve açık link verilmeden sitede yer alan yazılar kullanılamaz.

Hukuk

UYUŞMAZLIKLARIN ÇÖZÜMÜNDE ALTERNATİF YOLLAR

Cesurhan TAŞ
Cesurhan TAŞ

Ülkemiz yargı sistemindeki tıkanıklığı aşmak ve mahkemeler üzerindeki iş yükünü hafifletmek amacıyla son zamanlarda bir takım arayışlara gidilmiştir. Bu bağlamda sulh yolu, arabuluculuk, tahkim gibi muhtelif mahkeme dışı çözüm yolları gündeme gelmiştir. Gerçekten de davaların ortalama 233(1) günde karara bağlandığı, yargılamanın çok uzun sürdüğü ve genelde her iki tarafı da memnun etmeyen hükümlerin verildiği adalet sistemimizde bu konunun önemi daha iyi anlaşılmaktadır. Adli mercilerde çözümlenmesi zaman alan ve zor olan tartışmalı konuların sonuca kavuşturulması bakımından gerekli olduğumuzu düşündüğümüz “Hukukta Alternatif Uyuşmazlık Çözüm Yolları” üzerinde hassasiyetle durulmasında fayda vardır.

II-HUKUKTA ALTERNATİF UYUŞMAZLIK ÇÖZÜMÜ NEDİR?

Adalet sisteminde Alternatif Uyuşmazlık Çözümü, tarafsız üçüncü bir kişinin mevcut uyuşmazlığın halli hususunda ilgili taraflara yardımcı olmak ve çözüme ulaşmalarına katkıda bulunmak amacıyla hadiseye katıldığı, uyuşmazlıkların halledilmesi konusunda genel yetkili devlet mahkemeleri tarafından yürütülen dava yolunun yanında işleyen, isteğe bağlı olarak seçilebilen “Uyuşmazlık Çözüm Usulleri Grubu” olarak tanımlanabilir.(2)

Muhtelif kişiler arasında çıkan, herhangi bir hakkın varlığı, kapsamı, içeriği, etkileri veya ihlali gibi konulara ilişkin uyuşmazlıkların çözümünde geleneksel olarak başvurulan yol dava yoludur. Ancak, mahkemelere intikal eden davalarda kimin haklı, kimin haksız olduğu, her zaman kolaylıkla ortaya konulamaz. Bu türden davalar, hem kısa sürede neticelendirilemez, neticelendirildiğinde ise iki taraf da memnun kalmaz. Bu sebeple, dava yoluna alternatif bazı çözüm yollarının üretilmesine gereksinim duyulmuştur. Genel olarak bir uyuşmazlığın mahkemeye götürülmesi durumunda zaman kaybı, yüksek mahkeme giderleri ve sonuçta taraflardan en az birini bir hayli üzecek olan hüküm olmak üzere üç sorunla karşılaşılır. Dava sürecinin sonunda kazanan ve kaybeden tarafın ortaya çıkması bu sürecin özünden ve doğasından kaynaklanan bir durumdur. Çekişmeli yargı, hem tarafları geren bir süreçtir, hem de tarafları birbirine düşman yapıcı bir karakter taşır. Davanın görülmesi süresince çekişmeli taraflar arasındaki ayrılık ve uyuşmazlık konuları da genellikle daha çok artar.Üstelik, dava aleyhine sonuçlanan taraflar, kendilerine ait olan yargılama giderlerine ilave olarak bir de karşı tarafın yargılama giderlerini ödemek zorunda kaldıkları zaman daha da bilenmiş ve kinlenmiş hale gelirler.Bunun gibi sorunlar yüzünden Alternatif Uyuşmazlık Çözüm Yollarının kullanımında büyük oranlarda artışlar olmuş ve bu yollara olan alaka giderek artmıştır.

III- ALTERNATİF UYUŞMAZLIK ÇÖZÜM YOLLARININ TARİHSEL GELİŞİMİ

Amerika Birleşik Devletleri Alternatif Uyuşmazlık Çözüm Yollarının doğduğu ve geliştiği ülke olarak ön plana çıkmıştır. Ticari uyuşmazlıklar başta olma üzere Alternatif Uyuşmazlık Çözüm Yolları hayatın her alanına girmiş, hatta günlük sorunlara çözüm bulmak konusunda bile Alternatif Uyuşmazlık Çözüm Yollarından yararlanılmış, okullardaki eğitim-öğretim sisteminde, dini yaşamda, çalışma hayatında, bireylere uyuşmazlıkların çözümünde bu yeni alternatif gösterilmek ve uygulanmak suretiyle “uzlaşma kültürü” topluma aşılanmaya çalışılmıştır.

Buna benzer uygulamaları Osmanlı ve İslam tarihinde de görmek mümkündür.Özellikle “sulh usulü” adıyla bilinen alternatif çözüm mekanizması geniş uygulama alanları bulmuştur. Osmanlı’da “sulh usulü”nün uygulaması şu şekilde gerçekleşmiştir: Bu sulh sisteminde, aralarında anlaşmazlık ve çekişme bulunanlar, mahkemeye geldiklerinde önce kadı onları dinler, sonra da davanın durumuna göre kendinin nasıl karar vereceğini hissettirmeden taraflara sulh yapmalarını teklif eder. Taraflar sulha gitmeyi kabul ettiklerinde sözüne güvenilen, sevilen ve sayılan en az üç kişi kadı tarafından görevlendirilir. Mahkemece görevlendirilen ve hukuki bir statüye sahip olan bu heyete “muslihun ve muslimun” denir. Bu heyet çekişmeli tarafları bir araya getirir ve onları razı olacakları bir noktada buluşturur. Daha sonra heyet ve taraflar hangi şartlarda anlaştıklarını kadı huzurunda kaydettirirler. Böylece anlaşma hem tasdik edilmiş olur hem de ilerde meydana gelebilecek bir anlaşmazlıkta başvurulmak üzere kayıtlara geçirilmiş olur.

Osmanlı mahkeme kayıtlarında birçok uygulama örneği sulhün ana kaynağı İslam hukukudur. “Hayırlı olan sulhtur” ayetine ve “kararların en iyisi sulhtur” hadisine dayandırılan “sulh usulü” İslam hukukunda “tarafların, aralarında kendi rızalarıyla nizayı ortadan kaldıran bir sözleşmedir” şeklinde tarif edilmektedir.

Alternatif Uyuşmazlık Çözüm Yollarının en önemli özelliği devlet mahkemelerinde icra edilen dava yoluna alternatif olmasıdır.(3)

Alternatif Uyuşmazlık Çözüm Yolları genelde üç temel prensibe dayandırılmaktadır. Bunlar, gönüllü katılım, bağlayıcı olmayan tavsiyelerde bulunma ve taraflardan birinin tatmin olmaması halinde mahkemeye başvurma hakkının tanınmasıdır.

IV- ALTERNATİF UYUŞMAZLIK ÇÖZÜM ŞEKİLLERİ

Genel olarak uyuşmazlık çözüm usulleri üç gruba ayrılır. Bunlar müzakere aşaması, arabuluculuk aşaması ve dava yoludur. Müzakere aşamasında uyuşmazlığın çözümü için taraflardan birisinin kişisel gücünün ve karar verme becerisinin çok büyük önemi vardır. Dava aşamasında ise tam aksine bir tarafın şahsi gücün ve uyuşmazlığın halledilmesi konusundaki karar verme yetkisi en azdır.Bu aşamada uyuşmazlığa, hükmedici bir kişi herkesi bağlayıcı olacak şekilde bir karar verir.

Yukarıda belirtilen her üç aşama da birbirinden farklı özelliklere sahiptir. Taraflar ihtiyaçlarına uygun olan uyuşmazlık çözüm şeklini emredici nitelik taşımayan kurallarla kabul edebilirler. Genellikle tarafların aralarındaki müzakere aşamasının tıkanmasından sonra arabuluculuk aşamasına geçilir.

Arabuluculuk yoluna dava açılmadan önce başvurulabileceği gibi dava açıldıktan sonra da başvurulabilir. Arabuluculuk, çekişmeli tarafların tarafsız üçüncü bir kişinin kendilerine yardım etmesi konusunda yaptıkları anlaşma neticesinde ortaya çıkan ve arabulucunun, tarafların uyuşmazlıklarını çözebilmeleri için bir konsensusa varmaları hususunda çaba göstermesinden oluşan bir faaliyettir.. Arabulucu, tarafları bağlayacak nitelikte karar verme gücünden mahrum olup sadece belirli usul, teknik ve becerileri kullanmak suretiyle tarafların dava yoluna gitmeden uyuşmazlıklarının çözülmesi yönünde bir anlaşmaya varabilmeleri için çalışmalarda bulunarak taraflara yardım eder.

Arabuluculuk uygulamasında arabulucular tarafları bir araya getirir, taraflar arasında fikir alışverişinde bulunulmasını sağlar, tarafları olumlu, yapıcı ve ılımlı bir havada tutar ve kendisi de bazı çözüm önerilerinde bulunmak şartıyla tarafların kendi çözümlerini bulabilmelerine yardımcı olur. Tarafların anlaşmaya varmaları halinde arabulucu bu anlaşmayı tüm detaylarıyla yazılı hale getirir ve oluşan metni tüm taraflara imzalatır.(4) Bu aşamada taraflar arasında bir özel hukuk sözleşmesi yapılmış olur.

Arabuluculuğa başvurmak ve bunun sonucunda varılan çözüm şeklini kabul edip etmemek tarafların iradesindedir. Taraflarca imzalanan sözleşmede kabul edilen çözüm şeklinin sonradan uygulanmamak suretiyle ihlali halinde ise diğer taraf Borçlar Kanununun sözleşmeye aykırılıklarla ilgili müeyyideleri uygulatmaya yönelik girişimlerde bulunabilecektir.

Arabuluculuk, tarafların uyuşmazlık konusu üzerinde serbestçe tasarrufta bulunabilecekleri konularda uygulanabilir. Başka bir deyişle tarafların dava konusu üzerinde kabul veya sulh ile serbestçe tasarrufta bulunabilecekleri hallerde arabuluculuk caizdir. Kamu düzenine ait konularda, hukuka ve ahlaka aykırı sözleşmelere ait konularda arabuluculuk caiz değildir.

Fakat son yıllarda arabuluculuğun uygulanması, her biri kendi nevi şahsına münhasır niteliklere, kültürlere ve uyuşmazlık konularına sahip olan son derece farklı alanlara doğru genişlemektedir. Yasal ve ahlaki görevlerin ihlalinden doğan ticaret hukuku ve medeni hukuk ihtilaflarında, çevre hukuku, toplum düzeni konuları ve sosyal çatışmalarla ilgili konularda, uluslararası hukukta, üniversite, kilise ve sağlık sistemiyle ilgili ihtilaflarda, tüketici şikayetlerinde kira hukukunda arabuluculuk son derece yaygın olarak kullanılmaktadır.(5)

V-SONUÇ

Dünyada medeni yargı hareketleriyle ortaya çıkan ve zamanla kullanımı hızla gelişen Alternatif Uyuşmazlık Çözüm Yolları ülkemizde de yargının ağır iş yükünün hafifletilmesi açısından kullanılabilecek etkili bir yöntemdir. Yer yer Türk hukuk sisteminde bulunmakla birlikte yaygın bir kullanım şekline sahip olmasında yarar görmekteyiz. Özellikle Alternatif Uyuşmazlık Çözüm Yollarından en çok tercih edileni olan arabuluculuk, tarafları tatmin etmesi ve daha barışçıl çözüm yolları önermesi nedeniyle çok faydalı bir yoldur. Alternatif Uyuşmazlık Çözüm Yolları iyi niyete ve anlaşma isteğine dayanır. Bunlar da toplumdaki uzlaşma kültürünün yerleşmesiyle gelişecek değerlerdir. Bir toplumdaki bireyler uzlaşma kültürüne ne kadar sahipseler alternatif uyuşmazlık çözümü o kadar kolay işletilir ve faydalı olur. Bireylerin katı ve anlayışsız olması yerine ılımlı ve çözüme yatkın olması gerekmektedir.

.

Cesurhan TAŞ

Yazarın diğer yazıları için tıklayınız.

_____________________

KAYNAKÇA

1-Çukur, Mürsel: Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı, İş Müfettişi

2-Özbek, Mustafa: Avukatlık Kanunu’nun 35/A Maddesine Göre Arabuluculuk, Ankara, 2003

3-Özbek, Mustafa: Alternatif Uyuşmazlık Çözüm Yolları ve Temel Çözüm Türleri Nelerdir? ( ABD 1999/2-3)

4-Gümüş, Fatih:Türk İş Hukukunda İş Uyuşmazlıkları ve Uzlaştırma, Ankara,1992

5-Akıncı, Ziya: Milletlerarası Ticari Uyuşmazlıkların Alternatif Çözüm Yolları, (Batider 1996/4)

Cesurhan TAŞ

img

(Ankara) 1974 Anamur doğumludur. ODTÜ İ.İ.B.F, Siyaset Bilimi ve Kamu Yönetimi Bölümü mezunudur. İngilizce, Arapça ve Rusça bilmektedir. Devlet yapısı, kamu yönetimi, mali yönetim, kalkınma ekonomisi, bölgesel kalkınma ve kamu hukuku alanlarında çalışmaları bulunmaktadır. Yörük ve Türkmen kültürü üzerine de araştırma ve inceleme çalışmaları yapmaktadır.

Comments are closed

Benzer Gönderiler