Bağış Sepeti

Yasal Uyarı: Kaynak gösterilmeden ve açık link verilmeden sitede yer alan yazılar kullanılamaz.

Hukuk

İLK GÜNDEN BUGÜNE; BALYOZ DAVASI

Hilal MUTLU
Hilal MUTLU

Siyasi ve hukuk tarihimizin en önemli davalarından biri olan ve Yargıtay 9. Ceza Dairesinin 9 Ekim’de verdiği kararla tekrar gündeme oturan Balyoz davasının seyrine dair hafızalarımızı tazeleyelim:

Tarih: 20 Ocak 2010

Taraf Gazetesi’nin manşet haberi: “Fatih Camii Bombalanacaktı.”

Bahsi geçen haberde; emekli ve muvazzaf askerlerden oluşan bir ekip tarafından 2003’te Ak Parti’yi düşürmeyi amaçlayarak ‘Balyoz Güvenlik Harekât Planı’nı hazırlandığı öne sürülmüş ve haberin yayınlanmasının hemen ertesi günü, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı soruşturma başlatmıştır. Soruşturma kapsamında haberi yayınlayan gazetecilerden olan Mehmet Baransu, 30 Ocak tarihinde içerisinde 5 bin sayfadan fazla belge, 10 teyp kaseti, 19 CD bulunan bavulu savcılığa teslim etmiştir.

Tarih: 22 Şubat 2010

İlk gözaltı dalgası..

Özel Yetkili İstanbul Cumhuriyet Savcıları tarafından yürütülen soruşturmalar neticesinde, emekli generaller ve muvazzaf subaylardan oluşan 49 kişi gözaltına alındı. Bu gözaltılardan birkaç gün sonra, 13 ilde emekli ve muvazzaf askerlerden oluşan 18 kişi daha gözaltına alınmış, 26 Şubat 2010 tarihinde Çetin Doğan ve Engin Alan’ın da alınan ifadeleri sonrasında çıkarıldıkları Nöbetçi 10. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından tutuklanmalarına karar verilmiştir.

3 Mart 2010 tarihinde tutukluların sayısı 41’e ulaşmıştı. 1 Nisan 2010 tarihinde ise 12. Ağır Ceza Mahkemesi nöbetçi hâkimi tarafından verilen karar ile aralarında Çetin Doğan ve Engin Alan’ın da bulunduğu 19 kişi, ‘kuvvetli suç olgusu bulunmadığı’ gerekçesiyle tahliye edilmiş; ancak savcıların itirazı üzerine toplanan 3 kişilik mahkeme heyeti; “daha önce verilen tahliye kararının usul ve esasa aykırı olduğu gerekçesiyle kaldırılması” hakkında hüküm vermiş ve şüpheliler hakkında yakalama emri çıkarmıştır.

Ve takvimler 19 Temmuz 2010’u gösterdiğinde, Özel Yetkili Cumhuriyet Savcıları tarafından hazırlanan 968 sayfalık 196 sanıklı iddianame, 10. Ağır Ceza Mahkemesi’nce kabul edilmiş, dava açılmıştır.

Sanık olarak yargılanan 196 kişinin belirlenmesinde; 11 numaralı CD’de bilgisayar ortamında düzenlenen belgelerin ve 5-7 Mart 2003 tarihleri arasında Genelkurmay Başkanlığı tarafından düzenlenen resmi bir seminere katılım durumlarının etkili olduğu görülmüştür. Ancak savcılar için suç unsuru barındıran bu durum, 196 Balyoz sanığından sadece 49’unun seminere bizzat katılmış olduğu gerçeğini değiştirmemektedir.

Dava başladığında tutuklu bulunmayan sanıklardan 102’si için, 23 Temmuz 2010 tarihinde yakalama emri çıkarılmış; ancak ertesinde devam edegelen 2 haftada sanıklardan hiç biri teslim olmamış sadece Emekli Albay Ahmet Şentürk yakalanmıştır. Diğer sanıklar, verilen yakalama kararına itiraz etmiş; ancak 10. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından itiraza hakları olmadığı gerekçe gösterilerek itirazları reddedilmiştir. Akabinde 11. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından oy çokluğu ile kabul edilen kararda; “yakalama müzekkeresi çıkarılabilmesi için sanıkların kaçak olmaları gerektiğine ve sanıkların bu duruma uyum sağlamadığına” karar verilmiştir.

İlk duruşma tarihi olarak belirlenen 16 Aralık 2010’da Beşiktaş Adliyesi’ndeki fiziki yetersizlik gereği Silivri Ceza İnfaz Kurumu Yerleşkesi’nde sanıklar ilk kez hâkim karşısına çıkmıştır. Aralık ayı içerisinde ‘Askeri casusluk ve şantaj’ soruşturması kapsamına Gölcük Donanma Komutanlığı’nda yapılan aramada ele geçirilen belge ve CD’ler, Savcılık tarafından Balyoz Davasının görüldüğü 10. Ağır Ceza Mahkemesi’ne gönderilmiştir.

11 Şubat 2011 tarihinde 134 tanık hakkında dosyadaki delil durumu, dosyada kuvvetli suç şüphesini gösteren olguların bulunması, delillerin tam olarak toplanılmamış olması, sanıkların konumları itibariyle delillere etki yapma ihtimalinin olması, tanıkların henüz dinlenilmemiş oluşu, atılı suçun CMK’nın 100. maddesinde belirtilen katalog suçlardan olması, belirtilen bu sebeplerle adli kontrol hükümlerinin uygulanmasının yetersiz kalacağı” gerekçeleriyle tutuklama kararı, 29 sanık hakkında da yakalama kararı verilmiştir.

Bu arada soruşturmayı yöneten Savcı Hüseyin Ayar; hazırladığı 2. Balyoz İddianamesini birleştirme talebiyle mahkemeye göndermiş; 28 Haziran 2011 tarihinde 15’i tutuklu 28 şüpheli hakkındaki bu iddianame, mahkeme tarafından kabul edilmiş ve ‘Darbeye eksik teşebbüs’ suçundan sanıkların 20 yıla kadar hapsi istenmiştir.

Takvim 2012 yılının 21 Eylül’ünü gösterdiğinde sanıkların tamamı dinlenmiş, son sözleri söylenmiş ve mahkeme, kararını vermişti. Eski Hava Kuvvetleri Komutanı emekli Orgeneral Halil İbrahim Fırtına, eski Deniz Kuvvetleri Komutanı emekli Oramiral Özden Örnek ve eski 1. Ordu Komutanı emekli Orgeneral Çetin Doğan; 20 yıl, MHP İstanbul milletvekili emekli Korgeneral Engin Alan; 18 yıl, Dursun Çiçek, Ahmet Zeki Üçok ve Ömer Faruk Ağayarman; 16 yıl hapis cezasına çarptırılmış; 34 sanık için ise beraat kararı verilmiştir.

Karar duruşmasından yaklaşık 1 yıl sonra 9 Ekim 2013 tarihinde Yargıtay 9. Ceza Dairesi, 237 kişinin cezasını onarken, 25 sanığın mahkûmiyet kararını “yeterli delil bulunmadığı”; 63 sanığın mahkûmiyet kararını da “sanıkların suç için anlaşma kapsamında kalması” sebebiyle ceza verilmesine yer olmadığı gerekçesiyle bozmuştur. (Tam karar listesi için; http://www.aa.com.tr/tr/s/238087–balyozda-24-saniga-beraat )

‘Balyoz’, gündeme düştüğü 20 Ocak 2010 tarihinden bugüne kadar, gerek dava kapsamında yargılananların uzun yıllar görev yapmış generallerin olması, gerekse tanık diye ifadesine başvurulan isimlerin terör örgütleriyle bağlantılarının ortaya çıkması nedeniyle siyasi tarafı baskın gelen bir dava olmaktan kurtulamamış, gündemdeki tazeliğini sürekli korumuş bir davadır. 3 yıla yakın süredir gündemdeki ve yargıdaki yerini korumuş, zaman zaman da bazı dijital ayrıntılardan kaynaklanan çelişkilerle gündeme gelmiştir. SAT komandosu Albay Ali Türkşen’in hazırladığı iddia edilen CD’nin hazırlanış saat ve tarihinde TRT’nin su altı çekimlerinde olması, 2003’te hazırlandığı iddia edilen darbe planında el konulacak ilaç firmalarından ‘Yeni Recordati’ firmasının ismini 2009’da almış olması, Eskişehir’de bulunan flash diskte 2003 tarihli bir belgede 2005’te değişen bir kanun maddesine atıfta bulunulması gibi çelişkiler örnek olarak sayılabilir.

Tüm bu çelişkiler ile birlikte; cezası onanan milletvekillerinin durumları, siyasi kimlikleri, siyasi gelecekleri, Yargıtay kararına itiraz sürecinin başlaması gibi her geçen gün bir yenisinin eklendiği konular ile gündemde kalmaya devam edecek olan ‘Balyoz Davası’, bir müddet daha gündemi işgal edecek gibidir.

 

Hilal MUTLU

Sahipkıran AKADEMİ kategorisinde yayınlanan diğer yazılar için tıklayınız.

________________________

KAYNAKLAR:

http://www.aa.com.tr/tr/manset/83634–quot-balyoz-quot-da-karar-durusmasi-basladi

http://www.aa.com.tr/tr/s/238087–balyozda-24-saniga-beraat

http://www.aa.com.tr/tr/haberler/238981–balyoz-kararlarina-itiraz-suresi-basladi

http://www.cnnturk.com/2012/turkiye/09/21/balyoz.davasinda.kararlar.aciklandi/677583.0/

http://www.ntvmsnbc.com/id/25120930/

http://www.ntvmsnbc.com/id/25170978/

http://www.ntvmsnbc.com/id/25472260

http://www.mirhaber.com/artikel.php?artikel_id=1841

http://www.hurriyet.com.tr/gundem/15810356.asp

http://www.hurriyet.com.tr/gundem/24885409.asp

http://www.radikal.com.tr/turkiye/balyozun_bavulu_savciliga_geldi-977493

http://www.radikal.com.tr/turkiye/emekli_generallere_savci_balyozu-981884

http://www.taraf.com.tr/haber/darbenin-adi-balyoz.htm

http://fotogaleri.haberler.com/gunbegun-balyoz-davasi/resim-3/

img

Comments are closed

Benzer Gönderiler