Bağış Sepeti

Yasal Uyarı: Kaynak gösterilmeden ve açık link verilmeden sitede yer alan yazılar kullanılamaz.

Bilim ve Sanayi

DİJİTAL MEDENİYET-II: YENİ UYGARLIĞIN İSTİHDAM MODELLERİ

Onur DİKMECİ

(Dijital Medeniyet Analiz Çalışmalarının ilk serisi için Bknz.; http://sahipkiran.org.tr/2019/06/29/dijital-medeniyet-i/)

Dijital Medeniyet’te yapay zeka ve robotların yalnızca sosyal hayatta değil iş dünyasında da yer bulacak olmaları kaçınılmaz bir sonuçtur. Bu durumda geliştirilme amaçlarının insanlığa hizmet ve insanların daha konforlu bir yaşam standartına erişebilmesi olduğu belirtilen akıllı makinalar ve dijital aktörler muhtemelen standart insanların rakipleri sonraki aşamada ise standart insanları egale edebilecek sistemin ana unsurları konumuna yükseleceklerdir. Özellikle iş dünyasında, insan-robot ve dijital ile ilgili çözüm önerileri içeren teoriler bulunmaktadır. Falaket senaryosu insanların topyekün iş kayıbına uğrayacakları ve huzur bulamayacakları olurken en iyimser senaryo ise insanların çalışmayı hobi olarak üstleneceği arta kalan zamanları ise sosyalleşme ve dijital entegreye ayıracağı yönündeki saptamalardır.

158 ülkede ofisi bulunan PWC, 2020’li yıllara ait iş ve çalışma grubu tahminlerini renklere ayırmak suretiyle kategorize etmiştir. Bu temel iş sahaları; Mavi, yeşil, kırmızı ve turuncu dinyalar olarak belirtilmiştir.

Mavi Dünya, her sektörde dev şirketlerin birleşmeleriyle oluşan böylece küçük ve orta boy işletmelerin tasfiye olacakları, sektörlerdeki ana etmenleri dev şirketlerin belirleyeceği sahayı anlatmaktadır. Bu ultra büyük şirketlerin bünyelerinde her türlü dijital program, akıllı robot ve yapay zeka uygulamaları ile genetik yapılarıyla oynanarak akıl ve fiziki kapasiteleri standartın ötesine taşınmış mutant süper insanların bulunacakları hibrit bir çalışma zemini oluşturulacaktır. Bu denli büyük finansal hacim ve bulunduğu döneme uygun istihdam faaliyetleri içeren Mavi Dünya mensupları siyasi karar vericileri de oldukça etkileyecekler muhtemelen karar vericilerin aralarında bulunacaklardır.

Kırmızı Dünya, genç, mucit seviyesinde zeka seviyeleri yüksek ve mevcut zeka potansiyellerini çok iyi işleyerek faydalanabilen kişilerin bulunacakları sahayı ifade etmektedir. Bu genç ve teknolojiyle entegre, teknolojik cihazları çok iyi kullanabilen popülasyon, startuplar, muazzam yazılım, genetik, uzay çalışmalarına imza atabileceklerdir ve çok özellikli ürünler sunabileceklerdir.

Turuncu Dünya, günümüzün klasik sabit zaman ve sabit maaş kavramından oldukça uzakta belirli alanlarda uzmanlaşmış insanların belirli projelere ya da oluşturulacak çalışma gruplarına göre istihdam kabiliyetlerini ifade etmektedir. Turunca Dünya mensupları için garanti iş, uzun vadeli ve kazançlı meslek gibi kavramlar geçerli olmayacaktır. Tabi bu sahaya mensup insanların uzmanlıkları dahilinde parçalı hizmetlerde bulunabilmeleri ancak birden fazla dalda beceri geliştirmeleriyle mümkün olacaktır. Bu sebeple mezun olunan  fakülteye göre istihdam olanağı ortadan kalkacak ve bunun yanında katılılan eğitim programları, ek deneyimler önem kazanacaktır. İnsanların birden fazla alanda uzmanlaşmaları ise otodidakt özellikle mümkün olabilecektir. Yani alaylı ve kendi kendine öğrenme metodları geçerli olacaktır. Uzaktan eğitim programları, sanal sertifikalar, temel öğrenme araçları arasında gösterilmektedir. Buradan ortaya koyulması gereken durum aslında bilgi akışı yönünden  sonsuz seviyede imkân olmasına rağmen bilinin işlenme ve değerlendirilme süreçlerinin önem kazanması öne çıkmaktadır. Yaratıcılık, analitik düşünme, analiz ve muhakame özellikleri Turuncu olarak ifade edilen sahaya mensup olan insanlar için bulunması gereken özellikler arasındadır.

Yeşil Dünya, diğer dünyalar arasında denge ve gözetleme işlevini de sürdürecek sivil toplum kuruluşlarını ifade etmektedir. Sivil toplum kuruluşlarında istihdam edilmek ve bu alanda bir kariyer geliştirmek Türkiye için yakın ve sıcak bir kavram değildir. Ancak gelişmiş ülkelerde sivil toplum sayılarının fazlalığı ve işlevselliklerinin yüksekliği ile büyük hacimli bir STK  sektörü oluşmuştur. Gelecekte sivil toplum kuruluşlarının hacimlerindeki artışlara bağlı olarak ise istihdam kabiliyetlerinin de yükselmesi beklenmekte diğer renklerle ifade edilen dünyalarda kendilerine yer bulamayanlar bu sahada istihdamı ve kariyeri düşünmektedirler. Yakın ve orta vadede Yeşil Dünya’ya mensup olan kuruluşların misyon ve görevlerinin şu şekilde olabileceği düşünülmektedir:

  • Denetim ve gözetleme
  • İnsan, dijital, robot gibi canlılar arasında uyumu sağlama ve hibrid dengeye katkıda bulunma
  • Genel vatandaşlık maaşlarının ödenmesinde sorumluluk üstlenme
  • Ekolojik istikrara katkıda bulunma
  • Adaptasyon sorunlarıyla ilgilenmek

Dijital Medeniyet’in hemen her sahayı kapsayacak yeni gelişmeleri beraberinde getirmesi sivil toplum alanını da kapsayacaktır. Sivil toplum kuruluşları klasik örgütlenmelerini terk edecekler ve bünyelerinde robotlara ve yapay zekalara da yer vereceklerdir. Yöneticiliğini bedensiz bir yapay zekanın ya da robotun üstlendikleri kuruluşlara tanık olmamız beklenen bir gelişmedir. Yeşil Dünya içerisinde gösterilen sivil toplum kuruluşlarının çaba ve görevleri çok değerli olmakla birlikte insanlığın huzurunun teminatı gösterilmeleri doğru değildir. Çünkü önemli sivil toplum kuruluşları zaten en büyük şirketler tarafından kurulmuş ya da kurdurulmuştur. Buna göre Mavi Dünya’yı oluşturan şirketler ile Yeşil Dünya’nın sivil toplum kuruluşları büyük oranda aynı kapıya çıkabilir. Bu işbirliği ise diğer renklerde ifade edilen çalışma sahalarını tehlikeye sokabilecek ve tek bir otorite yaratacaktır. Bu yüzden sivil toplumun yalnızca hayatın isteklerine karşılık verecek ölçüde düzenlenmeleri önemlidir.

Bu çalışmayı okuyan ve değerlendiren pek çok kişi neredeyse on yıl sonra yine iş hayatında bulunmaya devam edecekler ve mevcut dört renkle kategorize edilmiş dünyalardan, yani çalışma sahalarından herhangi birisine dahil olacaklardır. Mavi ve Kırmızı Dünya seçeneklerinde istihdam edilmenin çok olası bulunmadığı açıktır. O hâlde geriye Turuncu ve Yeşil Dünyalar kalmaktadır. Analiz ve muhakeme yeteneğinin ender insanlarda bulunması sebebiyle ise Yeşil Dünya kategorisinde yer alan sivil toplum kuruluşları temelli bir kariyer, bu yazının okuyucularının ekseriyeti için uygun olacaktır. Bunun için şimdiden topluluk çalışmalarına dahil olmak ve geleceğin standartlarını belirlemek çok önemlidir.

Renklerle ifade edilen PWC’ye ait bu teori elbette kanun değildir ve bunun dışında gelişmelerde yaşanabilir. Ancak günümüzün mevcut koşulları ve futurist tahminlere göre bu yönde benzer yaklaşımlar geliştirmek mantıksız değildir. Fakat bu kategoriler belli bir süreçle ilgilidir. Eğer gündemdeki teoriler yani Avatar Projesi, Singularity, Akıllı Dijital Canlılar var edilebilirse bu renkli teorilerde ortadan kalkacaktır. Çünkü insanlara istenilen yetenek daha doğmadan yüklenecektir. Dahası insan klasik insan kavramını geride bırakacak, çipler, nano botlar ve sensörlerle donatılacaktır. Ayrıca bu özellikteki insanlar bile yapay zekanın ortaya koydukları çözümlemelerle yarışamayacaktır. Burada ise yine o bilindik kısır döngü karşımıza çıkacaktır. Yani insanın misyonu tamamlandığında hangi kariyere geçiş yapacağı yönünde kapsamlı teoriler geliştirilmelidir.

Renkli dünya teorileri ya da çalışma sahalarını kategorize eden tanımların 30-35 yıl kadar geçerli olacağı olasılığı yüksektir. Kariyer, paralel kariyer, istihdam gibi kavramlarda neticede günümüze ait tanımlardır.

 

Onur DİKMECİ
Yazarın diğer yazıları için tıklayınız

img

Comments are closed

Benzer Gönderiler