Bağış Sepeti

Yasal Uyarı: Kaynak gösterilmeden ve açık link verilmeden sitede yer alan yazılar kullanılamaz.

Ülke Masaları

DAĞLIK KARABAĞ SORUNUNUN ÇÖZÜMÜ, DÜNYA BARIŞI İÇİN ÖNCELİKLİ KONULARDAN BİRİDİR

Afgan VELİYEV

Dağlık Karabağ, Azerbaycan`ın tarihi ve hukuki toprağıdır. Ermenistan ordusunun silah zoru ile zapt ettiği ve Azerbaycanlıları katliam yapılarak göçe zorladığı bu topraklar, 26 yıldır işgalde kalmaya devam etmektedir. Uzun süreli işgal sürecinde bölge Ermenistan tarafından sömürülmüş ve yasadışı faaliyetler yapılmıştır.

Dağlık Karabağ`ın Azerbaycan için ifade ettiği anlam ise çok daha farklıdır. Azerbaycan, bu savaşta en ağır bedel ödeyen taraf olmuştur. Ermenistan`ın başlattığı savaşta Azerbaycan soykırıma maruz kalarak kayıplar vermiş, bir milyon dolayında insanı göçmen durumuna düşmüş, Dağlık Karabağ dahil kendi ulusal topraklarının % 20’sini kaybetmiştir.

Azerbaycan Türkleri için Dağlık Karabağ’ın işgali, Azerbaycan halkının ulusal duygularının zedelenmesini ifade etmektedir. 1994’te yürürlüğe giren ateşkes antlaşmasından günümüze kadar geçen süreçte 822, 853, 874 ve 885 sayılı BM Güvenlik Konseyi kararları olmasına karşın bölgede Ermeni işgali halen devam etmektedir. Ermenistan, Dağlık Karabağ’ı güç kullanarak ve Uluslararası Hukuk kurallarını çiğneyerek işgal etmiştir. Aynı şekilde bu konuda alınmış BM Güvenlik Konseyi kararlarını hiçe sayarak hem Dağlık Karabağ’dan, hem de Azerbaycan’ın işgal edilen diğer topraklarından geri çekilmemektedir.

Çözüm için egemen ve hatırı sayılır devletlerden oluşturulan AGİT gurubunun çabaları henüz sonuç vermemiş, bölgenin statüsüyle ilgili nihai bir çözüme ulaşılamadığı için bu sorun bugün de devam etmektedir.

Sorunun çözümünü engelleyen unsurlardan en önemlisi ise Ermenistan halkının ve yönetiminin konuya duygusal olarak yaklaşımını gündemde tutmaya çalışan ve Ermenistan toplumunu çıkmazlara sürükleyen hayali “Büyük Ermenistan” kurmak isteyen güçlerdir.

Azerbaycan,  Dağlık Karabağ Ermenilerinin bağımsız, özgür bir devlet olması, ya da Ermenistan ile birleştirilmesi yolundaki isteklerine şiddetle karşı çıkmaktadır. Azerbaycan yönetimi, Dağlık Karabağ’ın Azerbaycan’dan alınıp Ermenistan’a verilmesinin veya Azerbaycan toprakları üzerinde ikinci bir Ermeni devletinin kurulmasına asla müsaade etmeyeceğini her adımda dile getirmiş, Uluslararası Hukuka göre de Dağlık Karabağ’ın Ermenistan ile birleştirilemeyeceğini belirtmiştir. Ermenistan yönetiminin ve halkının konuya sağduyulu bakışı ve objektif yaklaşımı, çözüm sürecini tetiklemeye yardımcı olacaktır.

Ermenistan`ın kendisinin daha çok dışarıya dayalı kaynaklarla beslenen ülke konumunda olması nedeni ile uzun süredir işgal altında tuttuğu Dağlık Karabağ`a yatırım yapamamaktadır. Ermenistan`ın bölge için ettiği vaat ve taahhütleri yerine getirememesi ve bunları yerine getirecek siyasi ve ekonomik gücünün bulunmaması, bölge nüfusunun geleceği için ciddi endişe ve tehditler oluşturmaktadır.

İşgal siyaseti sonucunda Azerbaycan`ın önderliğinde bölgede gerçekleşen uluslararası projelerden Ermenistan`ın mahrum kalması ülkenin siyasi ve ekonomik durumuna doğrudan etki göstermiş ve bu durum, sokak yürüyüşleri ve devrim ile sonuçlanmıştır. Yeni iktidar döneminde de ülkedeki durum netlik kazanmamış ve halen de belirsizliğini korumaktadır.

Tüm olumsuzluklara rağmen izlediği politika sayesinde Azerbaycan gelişerek bölgenin en büyük ve güçlü devleti olma başarısı göstermiştir. Azerbaycan, çok çeşitli doğal koşullar içinde ve çok farklı kültürler arasında yaşam biçimini kurmuş, çok kültürlü bir toplumdur. Tarihi gerçekler ışığında ve doğrultusunda hareket eden ve her zaman dünyada ve bölgede sulh ve barıştan yana olan Azerbaycan hükümeti, ülkenin toprak bütünlüğünün sağlanmasına, Dağlık Karabağ’a Azerbaycan içinde üst düzeyde özerklik verilmesine, Dağlık Karabağ halkı­nın güvenliğinin güvence altına alınmasına dayalı çözümden yana olduklarını ifade etmektedir.

 Azerbaycan, barışçıl yollarla Dağlık Karabağ üzerinde önceden olduğu gibi devlet otoritesini yeniden kurmak istemektedir. Dağlık Karabağ, coğrafi ve ekonomik açılardan Azerbaycan’la bütünlük oluşturan Azerbaycan`ın en önemli bölgesi olarak bilinmektedir. Tarih boyu Azerbaycan Dağlık Karabağ`ın gelişmesi ve sanayileşmesi üzerine yatırımlar yapmış ve vilayetin merkezi olan Hankendi geliştirilerek sadece bölgenin değil, aynı zamanda Kafkasya`nın en önemli sanayi, kültür ve sanat kentine dönüştürülmüştür. Azerbaycan`ın yönetiminde Eskeran, Hocalı tarihi anıtları ile; Şuşa ise kültür ve medeniyet beşiği olarak dünyada ün yapmıştır.

Dağlık Karabağ, aynı zamanda Azerbaycan’ın toprak bütünlüğünün korunması açısından da önem taşımaktadır. Dünya için de önem arz eden Kafkasya`da barış ve istikrarsızlığın nedeni Ermenistan’ın bu konudaki ısrarcı tutumunu sürdürmesidir. Dağlık Karabağ sorunun Azerbaycan`ın istekleri doğrultusunda çözümü ve ilişkilerin normalleşmesi, her şeyden önce bölgede barış ve istikrarın sağlanmasına, bütçe için masraflı olan askeriye ve silah harcamalarının azalmasına buradan tasarruf edilen kaynakların karlı yatırımlara dönüşmesine vesile olacaktır. Kafkasya`nın çatışma bölgesi konumundan kurtularak güvenli bölge haline getirilmesi durumu dünya için de en önemli gelişme hesap edilecektir.

Türkiye, bölge ülkeleri açısından büyük önem arz etmektedir. Dağlık Karabağ sorunu nedeni ile Türkiye`nin Ermenistan`la sınırını kapatması ve diplomatik ilişkisini askıya alması, Ermenistan`ın bölgesel gelişmelerden faydalanamaması anlamına gelmektedir. Dağlık Karabağ sorununun çözümü sonrası ablukadan kurtulacak olan Ermenistan`ın Türkiye ve Azerbaycan ile kuracağı ilişkiler, Ermenistan`a tüm alanlarda önemli katkılar sağlayacaktır.

Tüm bu nedenler göz önünde bulundurulunca Ermenistan`ın Dağlık Karabağ sorunun çözümünde daha çok istekli ve ısrarcı taraf olması gerekir. Ermenistan`ın bölgenin geleceği ile ilgili tavır ve tutumunu değiştirmesi, kendileri ve bölge için de önem arz edecektir. Bölge ve onun geleceği için soru işareti oluşturan Dağlık Karabağ sorunun kısa vadede çözümü, dünyanın en öncelikli meselelerinden biri olmalıdır.

 

Dr. Afgan Veliyev  Sosyolog ve Araştırmacı Yazar
Yazarın diğer yazıları için tıklayınız

img

Sahipkıran Stratejik Araştırmalar Merkezi (SASAM); 1 Aralık 2012 tarihinde kurulmuş, Ankara merkezli bağımsız bir düşünce kuruluşudur. Sahipkıran; Müşteri (Jupiter) ve Zühre’nin (Venüs) aynı hizada (bir burçta) oldukları zamanda doğan kişilere atfedilen bir sıfattır. Bu kişilerin cihangir olacaklarına inanılır. Cengiz ve Timur Hanların Sahipkıran oldukları bilinmektedir. Türk Dil Kurumunun yayınladığı güncel sözlükte, Sahipkıran için; “güçlü ve üstün hükümdar” tanımı yapılmaktadır.

Comments are closed

Benzer Gönderiler