Amerikan istihbaratı, Türkiye karşıtı kapsamlı bir operasyon yürütüyor. Dün dediğim gibi, buna dur denilmediği takdirde Türkiye-Amerika ilişkileri bir kırılma noktasına doğru gidebilir. Bu kırılmanın nasıl olacağını bilemiyorum, ama hoş bir şey olmayacağı da kesin gibi.
Operasyonun resmen açıklanmayan amacı, Suriye üzerinden Türkiye’yi uluslararası düzeyde zorlayacak bir pozisyonda bırakmak. Yani algı operasyonu yapılıyor.
İlişkilerde kırılmanın nasıl olacağını bilemem de bu operasyonun bir sonu olmayacağına ve daha sonraki aşamalarının nereye varacağına dair tahminde bulunabilirim. Ama bunu yapmayacağım ve istihbarattan bu konuları bilen insanlarla yaptığım konuşmalara dayanarak bazı iddiaları yazacağım.
ACIMASIZ ALGI OPERASYONU
1- Amerika’nın Suudi Arabistan’ı yönlendirmesiyle başlatılan Katar operasyonu, baştan itibaren Türkiye’ye de yönelikti.
2- Suriye’nin kuzeyindeki eğit-donat operasyonlarını Türkiye ve Amerika birlikte, sınıra yakın iki şehrimizde kurulan ortak harekât merkezlerinde yönetirken, bölgedeki hangi gruplara ağırlık verilmesi konusunda taktik anlaşmazlıklar çıkıyordu. Bu harekât merkezlerinde Suudi Arap istihbaratı elemanları da bulunuyordu. Amerika ve Suudi Arabistan, Türkiye’yle aralarında yaşanan bu fikir ayrılıklarını Türkiye’nin El Kaide’ye göz yumması şeklinde konumlandırıp kullanma kararı aldılar.
3- Amerika ve Suudi Arabistan’ın Katar operasyonunun asıl amacı, Katar’ın Suriye’nin kuzeyindeki gruplara parasal desteğini kesmek veya çok azaltmaktı. Bu olduktan sonra Amerika da desteğini çekecek ve plana göre Türkiye bu grupları ortada bırakmamak için sorumlu bir devlet gibi davranırsa algı operasyonunda büyük adım atılmış olacaktı.
4- Planlandığı gibi Katar, Suriye’nin kuzeyindeki gruplara desteğini çok azaltmıştı.
5- Amerika eğit-donat programını sona erdirdi.
6- Ve bölgede sorumlulukları, manevi bağları bulunan Türkiye’ye karşı algı operasyonunda bir aşama daha geçildi.
7- Amerika’nın DEAŞ ile mücadele koordinatörü Brett McGurk, “Türkiye’nin güney sınırının bir El Kaide güvenli bölgesi olduğunu” iddia etti. Sanki bunlar Türkiye üzerinden geliyorlarmış algısı da yarattı.
Oysa bu bir yalandı ve McGurk’ün daha önce söyledikleri bu yalanını ortaya koyuyordu. McGurk daha önce, Türkiye- Suriye sınırının artık güvenli olduğunu ve neredeyse kuş uçurtulmadığını söylemişti. Ama şimdi yalan söylemesi zorunluydu…
8- Amerika birdenbire, “Türkiye’nin, Suriye’nin kuzeyindeki gruplara MANPADS vermesinden endişe ediyoruz” açıklamasını yaptı. “Man Portable Air Defense Systems”in kısaltılmışı olan MANPADS’ler omuzdan atılabilen uçak vurmaya yönelik silahlar.
Amerika, “Biz bunu sahaya vermiyorduk; çünkü sivil uçaklara karşı kullanılması ihtimali var” diyor devamlı. CIA Başkanı Mike Pompeo da El Kaide’nin bir uçak eylemi takıntısı bulunduğunu söylüyor.
Şimdi bölgede El Kaide’nin eline geçebilecek bir MANPADS ile terör eylemi olursa, Amerika’da bundan Türkiye’yi sorumlu tutmaya hazırlanan birileri olabilir. Oysa MANPADS türü silahlar ya YPG terör örgütünden alınmış ya da Amerikan kökenli taşeron savaş örgütlerinin illegal sattıkları silahlar olabilir. Umarım oynanmak istenen çok ama çok tehlikeli oyunu açıkça anlatabilmişimdir. Ne yazık ki Washington’da bu çılgınlığa “Dur” diyecek makul bir akıl bulunmuyor.
Serdar TURGUT – Habertürk
Comments are closed